Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından paylaştığı pazar yazısında, “Terörsüz Türkiye hedefine yönelik yeni aşama ilerlerken iç ve dış kimi çevrelerin baltalama girişimleri de devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Uçum’un “Terör sonuç değil sebeptir! Terörsüz Türkiye hedefi nettir” başlıklı yazısı şöyle:
“Terörsüz Türkiye hedefine yönelik yeni aşama ilerlerken iç ve dış kimi çevrelerin baltalama girişimleri de devam ediyor.
‘Terör sonuç, sebepler önemli’ diyen yüzsüzler var.
Türkiye’de halen daha Kürtlerin, Kürtçenin inkarı ve reddi varmış gibi alçakça yalan söyleyenler var.
Özerklik, federasyon, statü çağrılarıyla bölünmeye yol yapmaya çalışanlar var.
Siyonist, batılı ajanlarla toplantı yapıp emperyalist güçlere sığınarak bölünmeye matuf ikili yönetim kurma hayalini ilan edenler var.
Türkiye’nin parçalanması odaklı emperyalist projeler için Abd ve Avrupa’dan fiili destek talebinde bulunanlar var.
Oysa bu iki yüzlü yaklaşımların, bölücü planların, terör siyasetini meşrulaştırma gayretlerinin çoktan ipliği pazara çıktı.
Terör sonuç sebeplere bakın demek terörü meşrulaştırma çabasıdır ve insanlık düşmanı bir dildir. Terör emperyalizmin stratejileri için kullandığı sistemli bir araçtır. Terör reaksiyoner değil aksiyoner bir faaliyettir, planlıdır. Bu nedenle terör her zaman sebeptir.
Nitekim onbinlerce insanımızın ölümüne, binlerce şehitimize, gazimize, kırk yıl boyunca uğradığımız devasa ekonomik ve sosyal zarara terör sebep oldu.
O nedenle Terörsüz Türkiye hedefi; insani, sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel, psikolojik bir çok zararlandırıcı sonucun sebebi olan terörü hangi yol ve yöntemle olursa olsun bitirmek demektir.
Terörü bitirmek hiç bir şarta bağlanamaz, böyle abes bir çaba asla kabul edilemez.
Terörü bitirmenin pazarlığı olmaz, can pazarlığı yapılmaz. Tek seçenek terörün yok edilmesi, insanın korunmasıdır.
Terörü bitirmek için toplumsal mutabakat aranmaz çünkü o mutabakat toplumda zaten dibine kadar vardır, kimse terör bitmesin demez. Terör bitmesin diyenler varsa, ya insanlığın düşmanı emperyalizmin kuklasıdır ya da ruh hastasıdır.
Terörü bitirmek için komisyon peşine koşulmaz. Herkes kayıtsız şartsız teröre karşı olur ve bitmesini ister. Bundan hangi sebeple olursa olsun kaçınanlar terör destekçisi konumuna düşer.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Bahçeli’nin kararlılıkla defalarca vurguladığı gibi ya silahlar teslim edilecek ya da terörden vazgeçmeyenler silahlarıyla birlikte gömülecektir. Terör tamamen yok edilecektir. Başka bir yol yoktur.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ CUMHURİYETİ VE DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRECEKTİR!
Terörsüz Türkiye hedefinin Türkiye toplumuna ilişkin boyutu çeşitliliğimizin güvencesi olan Türkiye halkını; Türkler, Kürtler, Araplar, Sünniler, Aleviler dahil tüm kümeleriyle ayrılmaz birliğe (tam bir çelik çekirdeğe) dönüştürmektir. Bu çelik çekirdeğin vazgeçilmez unsurları ve birliğimizin teminatı Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığıdır.
Kurucu liderimiz Atatürk ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti Devletini etnisiteden ve ırktan bağımsız olarak Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı üzerine bina etmiştir.
Devletin şekli milli egemenlik ilkesinin karşılığı olan cumhuriyettir.
Devletin yapısı merkezi birlik ilkesinin karşılığı olan üniterliktir.
Devletin dili yani resmi dil Türkçedir.
Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçe oluşturur. Bayrağımız ay yıldızlı Albayrak, Milli marşımız İstiklal Marşıdır.
Terörsüz Türkiye hedefi çerçevesinde bunları kısmen ya da tamamen herhangi bir şekilde tartışmaya açmak Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak olur. Buna asla geçit verilmez. Tam tersine Terörsüz Türkiye hedefi Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacaktır.
Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesiyle terör vesayetinden kurtulmuş çevreler düşüncelerini daha rahat ifade eder.
Terörsüz Türkiye’de, terör vesayetinin tamamen tasfiye edildiği demokratik siyaset ortamında, terör dilinin tümden yok edildiği fikir ve kültür mecralarında demokratik sistemimizi geliştirme tartışması öne çıkar.
Kısaca Terörsüz Türkiye hedefinin başarısı demokrasimizi güçlendirecek reform sürecini ilerletmek için çok daha fazla imkan sunacaktır.”
