Diyarbakır’da mayın taramasından dönen sivil askeri minibüsün geçişi sırasında yola döşenen mayının uzaktan kumandayla patlatılmasıyla 7 askerin şehit edilmesinden sorumlu tutularak 7 kez ağırlaştırılmış müebbet, ardından suçun yardım aşamasında kalması nedeniyle 105 yıl hapisle cezalandırılan Mürsel Erdem’in mahkûmiyetini Yargıtay oy birliğiyle onadı.
Sur İlçesinin Alibardak Köyünde mayın taramasından dönen sivil askeri minibüsün geçişi sırasında yolun kenarındaki menfeze yerleştirilen 700 kilo uzaktan kumandalı bombanın patlatılarak Astsubay Halit Zilani Çelik, erler Kadir Görgülü, Recep Bodur, Fatih Yeniay, Mustafa Bilgili, Mustafa Nerkis ve Oğuz Arslan’ın şehit edildiği hain saldırıyla ilgili sanık Mürsel Erdem’e verilen 8 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi inceledi. Sanık temyiz başvurusunda, olayı gerçekleştiren teröristleri tehditle olay yerine getirdiğini belirterek, “Devletten aldığım teşvik kredisiyle Hazro İlçesi Şahgeldi mezrasında hayvan çiftliği kurdum. Teröristler, ‘Bizden izin almadan buraya çiftlik kuramazsın. Bize de yardım edeceksin’ dediler. Örgütle irtibatım tehditle başladı. Çiftlikte zarar edince tefecilere borçlandım. Tefecilerden kurtulmak için teröristlerin isteklerini kabul ettim. 7 askerin şehit olduğu olaydan bir gün önce bana şifreli bir mesaj geldi. Lice’nin Arıklı Köyüne gittim. İki araç beni bekliyordu. Araçta parmak izim çıkmasın diye eldiven verdiler. Üç teröristi patlamanın olduğu Alibardak Köyüne getirdim. Bana köyde yaşayan HDP’li ve AKP’lilerin evlerini sordular. Sonra evinin ahırına bomba düzeneği kurulan sanık Abdulmenaf Tanrıkulu’nu çağırdık. Teröristler kendisine, ‘Burada kalmamız gerekiyor. Yoldan geçen askeri araçları sayacağız’ dediler. O da, evin yanındaki büyük ahıra gitmelerini, eşi ve çocuklarının kendilerini görmemesini istedi. 7 asker şehit olunca olayı benim araçla getirdiğim teröristlerin yaptığını anladım. Çok pişmanım” dedi.
KABLONUN UCU AHIRDA ÇIKTI
Yargıtay, patlamanın olduğu yerden köye doğru 350 metre uzunlukta elektrik kablosunun buğday ekili araziye gömülerek gizlendiğini, kabloyu takip eden uzman ekipler ateşleme düzeneğinin sanık Abdulmenaf Tanrıkulu’nun ahırına uzandığını, ahırda biten elektrik kablosunun yanında ayrıca bombayı harekete geçiren akü bulunduğuna dikkat çekti. Bombanın asfaltın altından geçen menfeze yerleştirildiği, asfaltın altında ayrıca su tahliye borusu bulunduğu, menfezin yapılan yol çalışmaları nedeniyle görünmeyecek hale gelmesinden dolayı teröristlerin sinyal kesici jammerlardan etkilenmemek için bombayı asfaltın altından geçen boşluğa yerleştirdikleri ifade edildi. Yargıtay, sanık Mürsel Erdem’in teröristleri köye getirdikten sonra Abdulmenaf Tanrıkulu ile irtibata geçerek olay öncesi keşif yaptıklarını, menfeze bomba yerleştiren teröristlerin geceyi Tanrıkulu’nun ahırında geçirip ertesi sabah askeri aracın geçişi sırasında bombayı patlatarak 7 askeri şehit ettiklerinin dosyadaki delil ve ifadelerle sabit olduğunu vurguladı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 105 YIL HAPİS
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanık Mürsel Erdem’in terör örgütüne etkinlik kazandırmak, vatandaşlara gözdağı vererek devlet otoritesini yok etmek amacıyla gerçekleştirilen saldırıda yer aldığının sabit olduğunu, delillerin hukuka uygun elde edildiğini, vicdani kanaatin tam hasıl olması nedeniyle sanığın “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı öldürmek” suçundan 8 kez ağırlaştırılmış müebbet, ardından suçun yardım aşamasında kalması nedeniyle her şehit için 15’er yıl olmak üzere 105 yıl hapisle cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden mahkumiyet hükmünün oy birliğiyle onanmasına karar verdi.
